EĞİTİM EKOSİSTEMİ

Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği tarafından 5. Temel Eğitim Sempozyumu 6-7 Aralık 2014 tarihlerinde gerçekleşmiştir.

“Ekolojik sistem teorisi, insan gelişimini anlamak için aktif, büyüyen bir birey ile yaşadığı çevrenin değişen koşullarının gelişen ve karşılıklı etkileşimini ve çevresel faktörlerin birbirleriyle ilişkilerinden etkilenen süreç ve ortamların içinde yer aldığı daha geniş çevreleri inceleyen bilimsel bir yaklaşımdır.”

Urie Bronfenbrenner tarafından geliştirilen Ekolojik Sistemler teorisine göre, bireyin etkileşim içinde olduğu mikrosistem, mezosistem, ekzosistem ve makro sistem olarak adlandırılan beş çevresel sistem tanımlanmaktadır.

Eğitim Ekosistemi olarak düşünülmüş olan sempozyumu ilk duyduğumda çok heyecanlanmıştım çünkü çevresel faktörlerin iyileştirilmeden öğrencideki “başarı”yı sağlamanın mümkün olmayacağını biliyorduk. Konuyla alakalı değerli katılımcıları izlemek çok keyif verici oldu.

Sempozyumda çok güzel anekdotlar paylaşıldı. Bazılarını maddeler halinde belirtmek gerekirse;

• Öğrenciyi başarılı kılan güçler; Öğrenci-Aile-Okul-Toplum-Medya
• Çok sık kullanılan “Öğrenci istese yapar ama içinden gelmiyor” sözüne göre öğrencide böyle bir kod olması gerekiyor. Fakat böyle bir gen yok. Hatalı kullanılan bir cümle!
• Eğer çevre yeterli değilse öğrencideki IQ’nun bir önemi yoktur.
• Anne-babamız ilk öğretmen, evimiz ise ilk okulumuzdur.
• Bilgisayar ve internet kullanımı oranlarının en yüksek olduğu yaş 16-24’tür.
• Her şeyin çok kötü gittiği duruma “0” puan versek, her şeyin çok harika olduğu duruma “10” puan versek, siz kendinize 0 ve 10 arasındaki bu skalada kaç puan verirsiniz?
• Önemli olan iki kişinin ne kadar uyumlu olduğu, iyi anlaştığı değil, uyumsuzlukla, sorunlarla nasıl baş ettiğidir.
• Temel İletişim Sorunları; Yıkıcı eleştiri-Sık sık geçmişi gündeme getirme-Genelleme-Suçlama-Akıl okuma
• “Çok yaramazsın, çok tembelsin” biz buna etiketleme diyoruz. Kesinlikle istenmeyen bir şeydir!
• Günümüzde bir ailenin temel ihtiyacı Hoşgörü ve Esneklik.
• Mutluluk uzun vadede değil, gün içerisindeki aktivitelerde de sağlanabilmeli.
• Affetmek yaşam kalitesini arttırır.
• Öğrencilere karşı “ilgili olma” hissi öğrencide pozitif ivme sağlayacaktır.
• Öğrencilerle olan iletişimde geri bildirimler sınıf içerisinde değil, bire bir yapıldığında daha sağlıklı sonuçlar alınmaktadır.
• “Zor çocuk yoktur, sistemde zorluk vardır” Bert Hellinger
• Beynimiz, “duygusal bağ” kuramadığı zaman öğrenemez.
• Temel iletişim sorunlarında sandviç tekniği uygulanabilir. Karşımızdaki insanın kişiliği ile davranışını ayrı tutmak ve istediğiniz mesajı bir sandviç içerisinde sunmak, iletişimde etkililik sağlıyor.
• Öğrenciler yapabileceğine inanırsa daha fazla çalışır, daha çok çaba gösterir.
• İyi yapılan şey sevilir.
• Başarılı Kimlik= Sevgi + Özgüven
• İnsanı özgünleştirmeden özgürleştiremezsiniz.
• Ekosistemdeki dinamikler birbirine bağlı olduğu için yapılan değişiklerden (küçük dahi olsa) hepsi etkilenebilir.
• Öğrencilerde derin düşünme ölüyor, yoğunlaşma yok. Yüzeysel gözlemler yapmaktalar. Zekâ katsayısı gittikçe düşmektedir.
• Eğitimde Hiza Taşı önemlidir. Bu işi neden yapıyoruz?

Bu güzel sempozyumda emeği geçen herkese çok teşekkürler. Şimdi sıra uygulamalara göz atmakta…